Akademi Dergisi - mfs

Bu anlattığım sistemde onlarca kocaman kaynar su deposu olacak. Yukarıda, kaynar su depolarının yerin içine doğru yapıalacağnı yazdım. Çünkü güneş gidince, akşam olunca esecek rüzgarlar yer üstü depolarında ciddi ısı kaybına sebep olurlar. Aslında gündüzleri de rüzgarlar depoları serinletirler, bu da istenmeyen bir şey.

GEP'ler akşamları bir işe yaramıyorlar. Bu yönden de verimsizler.

Bu çok amaçlı çiftlik sistemi, akşamları, gündüzlerde olduğu gibi rahat çalışamayacak. Çünkü akşamları güneş ışıkları yok.

O kadar çok detay var ki yazarak değil, sesli konuşulsa bile günlerce sürer. Kaynar su kazanından çıkan buhar, özel bir oda içinde türbini döndürdükten sonra yoğuşma borularının içinden ilerleyecek, soğuyacak, yoğuşacak, suya dönüşecek. Bu yapılırken, önce buharın yerden epeyi yukarı/yükseğe doğru çıkması, yoğuşma borularının yerden epeyi yukarıda olması sağlanacak. Buhar suya dönüştüğünden ye ...

Bu da temsili bir resim ama anlamanı kolaylaştıracak.

Havadan uçarak geçen uçaklar, helikopterler ve kuşlar da rahat edecekler. Aşağıdan onlara doğru göz alıcı ışıklar gitmeyecek, yansımayacak

Rüzgara sürtünme (aerodinamik) azalacak ve sert rüzgarlarda ısı panellerinin çatıya oluşturduğu yük çok azalacak

Sistem böyle olunca, malzemeden çok tasarruf edilecek. Çatıdan aşağı güneş ışığı geçme oranı daha da artmış olacak.

Mesela o ayna/mercek vazifesi yapacak geniş parçalar yerine, ince uzun bir çıtaya benzer çekilde özel mercekler yapılabilir. Bu, temsili bir resim. Bu kadar sık ve geniş borular olmayacak. Çatıya gereksiz ağırlık yüklenmeyecek. Zaten arazi geniş, yollar, çatılar uzun ve zorlamanın gereği yok. Buna yakın bir görüntüsü olan o ısı panellerinde borular olacak. Boruların arası çok daha açık olacak. ...

İşte ana hatlar böyle, detaylar çok geniş

Birkaç hafta içinde binlerce hayvanın rahatça kalabileceği bir yer çevrilmiş, tesis edilmiş oluyor.

Bir şeyler üretmeye başlamak için, koca arazinin tamamında işin bitmiş olması gerekmiyor

Hayvanlar yada bitkiler yeiştirilmeye başlıyor. Ya da fidanlar yetişmeye başlıyor.

Bir de daha küçücük kısmı tesis edilmiş olsa bile hemen üretim başlıyor.

Çevre hiç kirletilmiyor, aksine yıllar geçtikçe o kurak ya da yarı kurak arazi canlanıyor.

Ve bütün bunları yapan tesis, istenirse kısım kısım daha da genişletilebiliyor ya da aksine olarak, kısım kısım küçültülebliyor, başka yere taşınabiliyor. Hiçbir malzeme israf olmuyor. Betona, işçiliğe, nakliyeye, hafriyata akıl almaz paralar harcanmıyor.

Bütün bunlar basit bir direk sistemiyle, onun sayesinde gerilmiş basit bir çatı sistemi ile başlıyor. Sonra işte nerelere gidiyor

Türlü hayvanlar için türlü türlü tabii yemler de üretip satacak. Gübre de satabilir.

İşlenmiş et ürünleri (sucuk, salam, sosis, etli hazır yemekler, kurutulmuş etler v.s.) satılacak. Süt ve yumurta, ayrıca deriler işlenerek satılacak derken... Bu kurak, dönüp yüzüne bakılmayan arazi, birkaç sene içinde adeta merkez bankası gibi para basar olacak.

Zaten hayvancılık kısmında sadece canlı hayvan değil, kesilmiş/karkas hayvan eti de satılacak.

Bir yandan da milyonlarca adet ağaç fidanı yetiştiriliyor. Birkaç sene içinde onlar da meyveler verecekler ve büyük gelir sağlamaya başlayacaklar. Ağaç yetiştirmek, meyve almak, ayrıca türlü bitkiler yetiştirmek için arazinin canlanmasını senelerce beklemek de gerekmiyor.

Balıkçılık yapılıyor balıklar ve diğer kabuklu deniz canlıları satılıyor.

Elektrik ve su satılıyor

O halde tavşan, ördek, kaz, keklik, bıldırcın, koyun, keçi, tavuk, inek v.s. derken, türlü türlü hayvanlardan on milyonlası eş zamanlı olarak ve sağlıklı şartlarda besleniyor.

Zaten yol dediğim kısımların bazılarının zemininde kanallar açılacak, serin deniz suyu o kanallardan durmadan dolaşıp akacak. O kanallarda balıkçılık da yapılacak

Ayrıca çok çok yüksek elektrik enerjisi elde edildiği için o da satılacak, sürekli gelir getirecek.

O su, ayrıca oradaki on milyonla hayvana lazım. Olmazsa olmaz bir şey o su... Bitkilere ve ağaçlara da lazım. Canladırmak istediğimiz o kurak araziye de lazım. Lakin orada ihtiyaç duyulandan yine de çok çok fazla su elde edilmiş olacak. O su hep satılacak. Su satışından sürekli büyük gelir elde edilecek.

Şimdi, hiç GEP kullanmadan, ucuz, hafif, uzun ömürlü, emniyetli malzemeler kullanarak hem elektrik ürettik hem de içilebilir sudan çok miktarda ürettik.

Lakin bu defa suya dönüştüğünde tuzlu su olmaz, tamamen temiz, saf su olur. İçinde mineral bile bulunmaz.

Yoğuşma denilen şey yaşanacak. Yoğuşma nedir, buharlaşmanın tersidir. Buhar, hızla soğuyunca suya dönüşür.

Bir şekilde boruları soğuttuğunda, sıcak buhar, soğuk boruların içinden geçmeye çabaladıkça ne olacak?

Bir ya da birkaç boru hattı ile yoluna devam edecek. O sırada o borular soğutulacak. Sıcak su kazanları kısmına ve kapak sistemlerine ve aşırı basınçtan korumaya ve türlü detaylara girmemiştim. O kısımlarda olduğu gibi boruları soğutma kısmında da çok alternatifler, detaylar var. Farklı farklı usuller, malzemeler kullanılabilir.

Bitmedi... Buhar, türbini çevidikten sonra, lokomotiflerdeki gibi havaya atılmayacak.

Bu sistemde anlatıtğım kaynar su depolarına kıyasla küçücük duran bir lokomotif kazanının nelere sebep olduğunu... Binlerce tonluk treni 70-80 km hızda nasıl çektiğini görebilirsin. Oradan nispetle, anlattığım sistemde ne kadar büyük türbinler çevireceğini de anlayabilirsin. Ona göre de elektrik üreteceksin.

Buharın gücünü görmek istersen, buharlı lokomotif görüntülerini açarak izleyebiirsin.

Türbinleri de büyük büyük jenaratörlere bağlayacaksın. Bu sayede buhar gücü ile kocaman türbinler ve jenatörler çevirmiş olacaksın. Neticede kesintisiz şekilde ve çok yüksek güçte temiz elektrik enerjisi elde edeceksin.

O buharları bir ya da birkaç ana hatta ilerletip türbin odalarına göndereceksin. Oradan geçmek isteyen basınçlı sıcak buhar, koca türbinleri çevirecek (ki hidroelektrik santralleri haricindeki diğer elektrik santralleri de aslında bunu yapıyor).

Bu çok sayıda deponun içinde biriken sıcak sudan çok yoğun ve basınçlı şekilde buhar elde edeceksin.

O depolar da yerin kazılması, hafriyat yapılması şeklinde elde edilmiş depolar olacak. Lakin dış hatları/çeperleri çok özel, ısı yalıtmalı duvarlar halinde örülmüş olacak. Bu depoların üzerinde gelişmiş, basınca dayanıklı, aşırı basıncı fark ederek hemen buhar tahliye eden emniyetli kapak sistemleri de olacak. Düdüklü tencere denilen tencerelere benzetebilirsin bunu biraz...

İşte o yolların bittiği son kısımda da gerekli sistemi kuracaksın. Panel hatlarından gelen sıcak suları, geniş boru hatlarıyla toplayarak kocaman depolara aktaracaksın.

Bu "yol" dediğim şeyden, o arazide binlerce var. Her biri upuzun uzuyor, gidiyor ve bir sonu var.

Daha sıcak su almak istiyorsan, içindeki suyu daha yavaş akıtacaksın. İstediğinden fazla ısınmış su varsa, suyu panellerin/boruların içinden daha hızlıca akıtacaksın ki daha hızlıca panellerden çıkmış olsun ve nispeten daha düşük sıcaklıkta olsun.

Bu sistemde suyun sıcaklığı, panellerin içinden geçirilen suyun akma hızına bağlı olarak da değişir ve ayarlanabilir.

Malzemelerin kaltesine, projelendirmenin detaylarına, işçliiğe, hesaplamalara, seçilen bölgenin iklimine, rüzgarların şiddetine ve yolun uzuluğuna bağlı olarak değişik sonuçlar alınabilir ama... En kötü senaryoda bile, istenirse yüz dereceyi biraz geçmiş sıcak su alınır. İstenirse de 700 dereceyi bile geçmiş sıcak/kaynar su alınır. Denizin, okyanusun ya da tuzlu su gölünün olduğu, sıcak iklimin d ...

Boruların içindeki su asla durmayacak, sürekli bir basınç, akıntı olacak. Bu nedenle tıkanma, tuz birikmesi gibi haller yaşanmayacak. Yine de sorunlu bir panel olursa, onu yerinden alması ve sorunsuz bir paneli oraya takması kısa sürecek, kolay olacak.

En baştan serin deniz suyunu bu hatta pompalayacaksın, az ileride serinliği gidecek, akmaya devam ettikçe ısınmaya başlayacak, boruların içinden devam ettikçe iyice ısınacak ve yolun sonuna geldiğinde çoktan kaynamış su olacak. Yolun sonunda kaynar su alacaksın.

Bunlar ileriye doğru, yolun sonuna doğru suyun aka aka gideceği bir hat halini almışlar, öyle düşün. Ve her yolun üstündeki germe çatı hattında, diğer yollardan bağımsız olarak akıp sona giden bir hat var. Her hat ayrı ayrı kontrol edilebiliyor.

Sen hesap et, tek yolda bile kaç tane ısıtıcı panel var.

Yolun genişliği en az 5 mt olacağına göre, uzunluk kilometrelerce olacağna göre...

Bir yol düşün ki başladığı yerden birkaç kilometre öteye kadar kesintisiz uzanıyor, gidiyor. İşte o yolun üzerinde kesintisiz bir çatı da var. O çatının üzerinde bir boşluk, bir panel, bir boşluk, bir panel şeklinde bu su ısıtıcı panellerden var.