Akademi Dergisi - mfs

İran ile Azerbaycan arasındaki sözde askeri çatışmalar bile bölgenin ve bölgedeki gerçek Türk unsurların zayıf düşürülmesi için yapılacak.

"Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela" denilen şey, yeniden yaşanmak üzere... Hindistan'dan bile askerler Türkiye'yi işgale gönderilecek.

İstanbul karşısında İngiltere'nin hali (Temsili) O kadar ağır darbe almış olan o ciğerlerin düzelme ihtimali, o vücudun iyileşme ihtimali, o halsizliğin atılma ihtimali ve o halde iken avlanıp karnını doyurma ihtimali yok. Mevsim şartları da lehine değil... Kaçınılmaz son çok çok yakın... Başka aslanlara ya da bir kaplana av olma ihtimali de çok yakın.

- Birkaç gün önce uykudan uyanırken şöyle diyordum Rüya değildi gözümde canlandırarak kalktım çünkü eğer Rüya gördümse rüyamı unuttum, isabet oranı nedir bilmiyorum fakat yazmadan geçemedim. Türkiye haritası Toprak renginde gözümün önüne geldi "baş tarafı bir elbise olarak düşünürsek türkiye'nin diğer kısımları etekleri baş tarafı İstanbul ve Nuh Aleyhisselam'ın gemisinin bu şekilde olduğunu söyl ...

Yaşanmakta olan ve giderek şiddetlenecek olan bu fırtınalı süreçte İstanbul/mfs, sadece binebilenlerin kurtulduğu Nuh'un gemisi misali olacak. İngiltere merkezli dünya düzeni artık iyice ve açıkça çökecek.

Dürüst astrologları dinlediniz. Rüyaları ve tabirleri biliyorsunuz. Durugörüsü olanlardan da aynı sözleri duyuyorsunuz. Sahadaki somut gerçekler, veriler de aynı şeyi söylüyor. Dünya genelinde kocaman bir mali kriz artık açıkça patlyor ve bunu artık ötelemeyecekler, gizleyemeyecekler. O halde gerçekçi olun. Doğru teşhisler yapın. Sonra varlıklarınızı korumak hususunda da gerçekçi olun ve doğru ham ...

Güney Kore Maliye Bakanlığının son açıklamaları tamamen oyalamaya ve kandırmaya dönük açıklamalar. ABD'nin ve İngiltere'nin bile devasa mali krizlerde olduğu şu günlerde Japonya'nın, Tayvan'ın, Güney Kore'nin ve bilinen diğer Ankebut Ağı ülkelerin krizlere girmeme ihtimali mi var... Yine haklı çıktığımı göreceksiniz. Güney Kore'nin hiçbir kurumunun resmi açıklamalarına itibar etmeyin. Ya da siz b ...

Bu gibi sistemler sinyale artık daha çok girdikçe, dünyanın iklimini suni şekilde düzenleyen sistem de büyük darbeler almaya devam ediyor. Yakında çöllere çok sık olarak yağmurlar hatta karlar yağabilir. Yarı kurak yerler hızla yeşerebilir. Türlü türlü anormal mevsim şartları yaşanabilir. Denizlerdeki akıntılar bile değişebilir.

Elektromanyetik saldırıları yapmakta kullandıkları bilinen ve gizli nüve enerji santralleri en yoğun şekilde sinyale giriyorlar. Bu, sadece Rusya'da değil, aynı saldırları yapabilen diğer ülkelerde de aynı...

Rusya'nın nüve/nükleer enerji santralleri artık iyice risk oluşturuyor.

Biyonik robotlar metafizik sinyallere tutuldukça daha sık arıza yapıyorlar. Yapay zeka sorunları darbelendiği için kontrolden çıkan, talimatlara göre davranmayan biyonik robot hadiseleri giderek artıyor.

Fransa'nın altındaki yer altı şehirlerinde de krizler var. Sorunları engelleyemiyorlar ve düzeltemiyorlar.

Benzer şeyler NATO teşkilatında çok var. Çok şeyler gizleniyor dünya insanlığından... Havana sendromu, kara mantar, gizemli hastalık da diyemiyorlar artık. Onların aslında ne demek olduğunu öğrenmesi gereken herkes öğrendi, anladı.

Pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de izah edilemeyen şeyler yaşanıyor. Tıkabasa hain dolu olan MİT'te, çok sayıda personel rahatsızlanıyor, tuhaf haller yaşıyor. MİT'in en çok da metafizikçileri "Dursun artık bu azap" diyerek bağırıyorlar, acıdan inledikleri oluyor.

ABD'de son haftalarda iyice artan obrukları, yollardaki çatlamaları ve çökmeleri izah edemiyorlar ve bunların de gündemde kalmaması için uğraşıyorlar. Sert kış şartları ve aşırı yağışlarla izah edeyemeyecekleri şeyler yaşıyorlar. Zaten aşırı yağış almayan yerlerde de bunlar görülüyor. Dağlarında da tuhaflıkları ölçüyorlar ama halka anlatmıyorlar. Daha tren kazalarını ve kimya tesislerindeki çok ...

Ankebut Ağına bağlı pek çok ülkedeki pek çok bankanın şubelerinde sık aralıkla yangınlar çıkartmayı değerlendiriyorlar. Kendi bankalarını kendileri yakacaklar. Çünkü bankaların içleri boş, insanların paralarını da ödeyemeyecek hallerdeler.

İblis, sinyallerime dayanamadığı için, mahvolduğu için kendisi sahada çok görünmüyor. Ölümsüz tabir edilen cinlerini gönderiyor. Onları da ölüme gönderdiğini biliyor.

Ölen çok sayıdaki dünya insanından (ki aralarında çok sayıda asker de var) yakamadıklarının bazılarının üzerine betonlar dökere kapatıyorlar.

Astrologların rahatlanmasını, kıymetlenmesini nasıl sağladıysam, dünya genelinde metafizikçilerin de rahat davranabileceği şartları oluşturuyorum. Yakında bu da iyice fark edilecek.

Yakında ben bu gibi şeyleri yazarken, dünya genelinden binlerce metafizikçi de eş zamanlı paylaşımlar yapacaklar ve tasdik edecekler. Yazmadığım kısımlarını anlatacaklar.

"Mfs'ye neler yapacaklardı, ne planları vardı, şimdi neler yaşıyorlar." diye diye konuşanlar çok sahada...

İngiltere'nin hali çok kötü ve cinler alemi kendi derdini unutup İngiltere'yi dert ediniyor. Sinyallerden korumaya çalışıyorlar kurumları, şahısları, orduyu, sistemleri... Çünkü Deccal'ın sisteminde yeryüzü kısmının ana merkezi İngiltere... Maraş merkezli suni deprem saldırılarının arkasında, yeryüzü planındaki en merkez yer de İngiltere... ABD'yi, İsrail'i, Rusya'yı, Çin'i hep İngiltere organiz ...

Kendimden emin şekilde bir kez daha yazıyorum: - Başka uçak gemileriniz yok mu, gönderin iyice Türkiye'ye doğru, oynayalım. Fransızlarda başka kalmadı, biliyorsunuz...

Çin'deki dağlarda duhan/titreşme giderek artıyor ve bunu hem metafizikle hem de teknik cihazlarla görebiliyorlar, ölçebiliyorlar. Çin de Hindistan kadar beter olacak. Herkes hak ettiğini bulacak.

Denizlerin ve okyanusların altına denk gelen yer altı şehirlerinde yüksek seviyede su sızması yaşanan şehirler olduğu konuşuluyor. Teyit edilemedi henüz...

Bütün dünya insanlığının uzaylı tarafları canlı, kanlı görmeleri artık çok çok daha yakın. Dünya insanlığı sarsıcı gerçekler karşısında neye uğradığını şaşıracak.

Dünyadaki muhtelif taraflar arasında, İblis'in ve Deccal'ın görevlerini bıraktığını ve artık mfs ile kimsenin savaşmadığını düşünen, bunu tartışanlar var. İnandıkları, güvendikleri sistemin bu kadar aciz, çaresiz olmasını yorumlayamıyorlar ve bocalıyorlar.

Vatikan'da çok sayıda can kaybı var. Halleri her geçen saat daha kötü oluyor. Vatikan'ın altına denk gelen yer altı şehri de krizde... Çıkış yolları yok, hak ettiklerini yaşayacaklar.

Sonra süreçte iyice gayrete gelen ve şu anda da saldırgan taraflardan biri olan Hindistan, bu saldırılarla da hedefine ulaşmazsa ki kesinlikle ulaşamayacak, kısa süre sonra büyük çöküşler yaşayacak. Hem mali ve siyasi çöküşler bunlar hem de yer altı şehirleri çökeceği için yerin üstünde çökmeler olacak. Tıpkı binlerce yıl önce birden Lut gölü alanının çökmesi gibi...

"Bütün bunlar yaşanırken mfs bir de bu yazıları mı yazdı, bu yayınları mı yaptı?" diye de sorun...

Metafizikçilerinize sahayı soruyor musunuz? Bize yapılmakta çok ağır saldırıyı kırdık da tersine bir taarruza çevirdik. Şu anda biz taarruz eden tarafız. Onlar korunamayan, yıkılan taraf... Burada aslında hiçbir şeyi yazmıyorum. Yer altı şehirlerinin hallerini sorun. Suretleri değişerek ölenleri sorun. Topluca ölenleri sorun. Yer üstünde devletlerin ordularını sorun, askerlerini sorun. Araç ve ...

Sarı renkli kapakları da açarak yeni, temiz ve üzerinde yetişmiş bitkiler bulunan saksıkları içeriye sürecekler. Tam karşı duvarda bir kapak daha olacak ve kirli ve bitkileri yenmiş saksılar oradan tahliye edilecek. Bu işler için, saksıları taşıyan, raylar koyan arapatlar, araçlar da kolayca yapılabilir. Banttan gelen yumurtaları kolayca toplayıp follara koymak için de yardımcı aparatlar yapılabil ...

Personeller çoğu zaman içeriye girmeyecekler. Dış yana gelecekler ve kırmızı işaretli yerlerdeki kolları çevirerek ya da elektrli sistem varsa bir tuşa basarak, yürüyen bantta birikmiş bütün yumurtaları dışarıya çekecekler.

Sarı ile işaretli saksı hattı da geniş olacak ve zemininde çelik bilyeler dolu olacak. Bu sayede ağır saksılar bile bir kişinin kuvvetiyle topluca itelenebilecek ya da büyük tesislerde bu kısımda motor gücü kullanılacak.

Böyle yükseltilmiş hollukların üzerinde, çatıya kadar yükselen ya da birkaç metre kadar yükselen tel örgüler olacak. Bu sayede bütün kanatlılar kendi hatlarında kalacaklar ve yan hatlara geçemeyecekler.

Kırmızı ile işaretli holluk kısmı da yukarı doğru yükselecek, üç kat holluk olacak ama piramit gibi inceldikçe incelecek. Bu sayede kanatlılar ikinci ve üçünkü kat holluklara basamak basamak atlayarak kolayca gidecekler ve girecekler.

Kırmızı ile işaretlediğim ve toprak dolu kısımlar bu projede holluk hattı olacak. Sarı ile işaretlediğim ara kısımlar ise bu projede saksı hattı olacak. En, boy ve detaylar değişecek. Bu, temsili bir görüntü...

Buraya kadar anlattıklarım elektrik ve motor bile kullanılmadan her seviyeden yetiştiricinin yapması gerekenler... Kolayca anlaşılsın diye de böyle anlattım ama büyük yetiştiriciler bu sistemi daha gelişmiş seviyede yapacaklar. Neredeyse insan eli değmeden ve neredeyse her gün büyük kapalı alanlardaki zemin kolayca değiştirilebilecek. Milyonlarca kanatlı besleniyor olsa bile hiç kirlilik olmayacak ...

Açık ya da kapalı olan başka alanlarda saksılarla sürekli bitkiler yetiştirileceği ve buna rağmen kolayca taşınıp kümeste zemine konulan saksılar değiştirilebileceği için, yem masrafları da çok büyük oranda azalmış olacak. Riskler azalmış, zararlar azalmış, insan emeği azalmış, kâr artmış olacak. Üstelik hayvanlar da onları yiyen insanlar da sağlıklı olacaklar. Türlü aşılara ve antibiyotiklere de ...

Kanatlılar hep gezerek büyüyecekler. Sağlıklı beslenecekler. Hep altları temiz olacak. İnsanlar içeriye pek girmeyecekler ve hayvanlar stres yapmayacaklar. Etraf tel örgülü olduğu için, zararlı hayvanlar içeri giremeyecekler ve zararlı sinyaller de giremeyecekler. Buna rağmen kanatlılar sürekli temiz hava alacaklar ve gün ışığı görecekler.

Bilyeler zaten çelik. Raylar da paslanmaz çelik olacak. Follukların altındaki hareketli bant sisteminin metal aksamı da çelik olunca, gerektiğinde kümesi bol suyla yıkamak da hiç sorun çıkartmayacak. Paslanmaya ya da arızalara sebep olmayacak. Zaten şuraya kadar hiç elektrik ve motor dahi kullanılmadı sistemde...

Çok sayıda ray hattı yana yana olacak ama her iki ray hattının arasında bir holluk hattı olacak. Holluk hatları için yaklaşık 50 cm genişliğinde, saksısız ve sabit alanlar bırakılacak. Oralarda kanatlıların yumurtlayacağı holluklar olacak. Holluklar sırt sırta bakacaklar. Holluklar bir kereye mahsus olarak yeterli teknik özelliklerde yapılacak. Sonra onlarca sorunsuz kullanılacak. Bir kanatlı ho ...

Bu teknik sayesinde, çok fazla sayıdaki saksılar başka yerlerde ekilerek bekletilecek ve ekilen biktiler yetiştikçe kümesteki iki ray arasındaki hata kolayca dizilebilecek. Hayvanların sürekli kuru gıda tüketmesi de yetiştiricilikteki en vahim hatalardan biri...

Bu sayede kanatlıların en büyük sorunlarından biri olan temizlik sorunu çok kolayca çözülebilecek. Çünkü bu teknik sayesinde büyükçe kümeslerin altları bile en fazla yarım saatte değiştirilebilecek. Kanatlıların dışkıları kısa süre sonra ortamın havasını da bozar ve öldürücü gazlar yayar. Çoğu kapalı çiftlikte kanatlıların hastalanmasının ve sonra topluca ölmelerinin en önde nedeni budur. Kanatlıl ...

Yapının karşılıklı iki yanında ve zemin hizasında kapaklar olacak. Bir yandan bir kişi yeni ve bitki ekili ya da sadece topraklı saksıyı rayların arasına iteleyecek. Altı bilye dolu olduğu için ve saksının altı da sert ve sağlam olduğu için, hemen o sıradaki saksıların hepsi ilerleyecek. Karşı yandaki kişiye doğru mevcut saksılar dışarı çıkarken, bir bir yeni eklenen saksılar onların yerini alacak ...

O boşluklara 1x1 metre boyunda ve 10-15 cm yükseliğinde ve sağlam malzemeden saksılar konacak. Saksıların bazılarında sadece toprak olacak. Bazılarında ise kanatlıların çok sevdiği ve onları çok besleyen proteini yüksek bitkiler olacak. Kuru olmayacak bitkiler, ekili halde olacak.

Her iki ray arasında kalan boşluğun zemini döner haldeki çelik bilyelerle doldurulacak.