Akademi Dergisi - mfs

902
Mehmet Fahri Sertkaya - Süleymanlılar Cemaati - Ankebut Operasyonu - mfs
Akademi Dergisi - mfs
14
Memleket iyice maymunlar alemine döndü İstanbul Pendik’te kızıyla yürüyen bir kadın, sözlü tartışma yaşadığı bir erkek şahıs tarafından çocuğunun gözleri önünde darp edildi.
Akademi Dergisi - mfs
19
AKPKK'nin soydaşları, dindaşları, her türlü şeytani işte yoldaşları... Yok edeceğim o Bengaldeş' i de yok edeceğim.
Akademi Dergisi - mfs
19
Bangladeş Hava Kuvvetleri'ne ait Yak-130 eğitim uçağı düştü. Kaza sonucu pilotun hayatını kaybettiği bildiriliyor.
Akademi Dergisi - mfs
17
İç Moğolistan'da bugün şiddetli kum fırtınası meydana geldi.
Akademi Dergisi - mfs
15
Air France A350 AF174, teknik sorunun ardından neredeyse 10 saat sonra Paris CDG'ye geri döndü Air France'ın Mexico City'ye giden AF174 sefer sayılı uçuşu, mürettebatın teknik bir sorun tespit etmesi üzerine Paris CDG'ye döndü.
Akademi Dergisi - mfs
17
Sinan Ateş cinayeti tetikçilerinin kaçırıldığı çakarlı Audi marka aracın daha önce Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım tarafından kullanıldığı ortaya çıktı.
Akademi Dergisi - mfs
15
Boeing uçakları uçmayı unuttu Senegal'de bir Boeing 737 tipi uçak pistten çıkarak ciddi hasar aldı. 6V-AJE tescil numaralı Transair Boeing 737-38J uçağı 9 Mayıs 2024 tarihinde saat 01.00 sularında Blaise Diagne Uluslararası Havalimanı'nda (AIBD) pistten çıktı. Olay sonucunda uçakta önemli ölçüde hasar meydana geldi. 73 yolcu hafif yaralanmalarla tahliye edildi.
Akademi Dergisi - mfs
18
Tekrar ediyorum. Saha çok gergin. Uçak uçurmayın. Afrika'da, Arap yarımadasında, TR'de, ABD'de, İngiltere'de, Almanya'da, Romanya'da, Polonya'da, Çin'de, Japonya'da, Kore'de hiç uçurmayın.
Akademi Dergisi - mfs
17
Umman'ın Nizva şehrinde şiddetli yağış ve fırtına etkili oluyor.
Akademi Dergisi - mfs
15
Tayland'da benzin depolama tankı patladı Sanayi bakanlığı, Tayland'ın Rayong eyaletindeki bir kimyasal depolama tankı terminalinde çıkan yangının yayılma riski nedeniyle yakınlardaki toplulukların tahliye edilmesine yol açtığını doğruladı. Bir kişinin hayatını kaybettiği yangın, çeşitli endüstrilerde kullanılan bir çözücüyü, özellikle de plastik reaktan üretiminin bir yan ürünü olan C9+ hidrokar ...
Akademi Dergisi - mfs
18
İngiltere'de sanayi bölgesinde büyük yangın Staffordshire'ın Cannock bölgesindeki bir sanayi sitesinde çıkan büyük yangın, çevredeki işletmelerin tahliye edilmesine yol açtı. Bölge sakinlerine duman nedeniyle pencereleri kapatmaları çağrısında bulunuldu. Herhangi bir yaralanma bildirilmedi.
Akademi Dergisi - mfs
17
Artık herkes "tuhaf bir şeyler" olduğunun farkında...
Akademi Dergisi - mfs
17
Niğde'de yolcu otobüsü şarampole uçtu. Yaralılar var.
Akademi Dergisi - mfs
17
Rusya'nın Saint Petersburg kentinin merkezindeki bir depoda yangın çıktı.
Akademi Dergisi - mfs
18
İki gün arayla ikinci uçak kazası... Ön tekeri patlayan uçak Antalya Gazipaşa Havalimanı'na iniş yaptı. Antalya'da Gazipaşa-Alanya Havalimanı'nda, Köln-Gazipaşa seferini yapan Corendon Havayolları'na ait Boeing tipi uçağın ön tekeri inişte patladı. Tekerin patlaması sonrası uçak gövdesi üzerine indi. Yolcular dakikalar içinde tahliye edildi.
Akademi Dergisi - mfs
15
📎 Ümmül kitap Ana kitap ya da kitapların anası. Ümmü'l-kitap deyimi Kur'an'da; "Âllah istediğini siler, (istediğini) bırakır. (Bütün) kitap(ların) anası O'nun yanındadır." (Ra'd, 13/39) ve "Biz düşünüp anlamanız için onu Arapça bir Kur'an yaptık. O, katımızda bulunan ümmü'l-kitaptadır (ana kitap)..." (Zuhruf; 43/4) âyetlerinde geçer.
Akademi Dergisi - mfs
16
Bu bakış açısından yola çıkılarak "Ümmül kitap" ın ne olduğu çalışılmalı, konuşulmalı...
Akademi Dergisi - mfs
17
"Gerçeği söyleyen kitap" bütün insanların bütün amellerini, en ince ayrıntılarına kadar sesli, görüntülü, yazılı olarak kayıt eden bir sistem olmalı. Burada kitap gerçek manasına gelmediği gibi, "amel defteri" dediğimiz şeyin de anladığımız manada defter ya da kitap olmadığını anlayabiliyoruz.
Akademi Dergisi - mfs
19
O halde Hud suresi 48. ayetinde neden "ümmetler" denilmiş? Zaten dünya mis gibi olmuş. Herkes helak olmuş da bir avuç mü'min kişi gemi vesilesiyle kurtulmuş? Neresinden nasıl bakarsak bakalım, anlaşılabiliyor ki Nuh peygamber başka dünyaların ümmetlerinden olan kişileri yanında getirmiş.
Akademi Dergisi - mfs
21
Dünya insanlığı aslında tek bir ümmet... Başka başka dünyaların insanları da hep ayrı ayrı ümmetler... Dini eserlerde "ümmet-i davet" denilir ve bunun bütün dünya insanlığı olduğu açıkça izah edilir. Devamında "aslında bütün dünya insanlığı peygamberimizin ümmetidir. İnanmayanlar da bu ümmettendir." denilir. Davete icabet eden, tebliği kabul edenlere de "Ümmet-i icabet" denilir.
Akademi Dergisi - mfs
22
Birkaç dakika baktım da çok sayıda kişi, yazdıkları meal eserlerinde o kelimeye "akar su" manasını vermiş. Boğazın suyu da binlerce senedir hiç durmadan akıyor. Üstünden ayrı yöne, dibinden ayrı yöne doğru akıyor.
Akademi Dergisi - mfs
20
Bu ayet de dikkatle çalışılmalı... O kelime sadece "suyu olan" manasına mı geliyor yoksa denizi, boğazı, kanalı olan manalarına da geliyor mu?
Akademi Dergisi - mfs
17
Bir vakte kadar peygamberimiz (sav) dahi dünyamızın geçmişinde bu kadar şaşırtıcı gerçeklerin yaşandığını bilmiyordu. Dünyamızın geçmişine dair bu kadar sarsıcı gerçekleri de vahiy/nakil yoluyla öğrenebilmiş olduk. Zaman geçti, yapılan kazılar bu gibi ayetleri de maddi/somut deliller ile doğruladı ama buluntuları gizliyorlar.
Akademi Dergisi - mfs
19
Geçmişte bu dünyada uzaylı insan türlerinin gizlenmeden yaşadıklarına dair de çok sayıda maddi/somut delil, çoktan bulundu. Lakin masonların, satanistlerin kontrolündeki hükumetler, üniversiteler, basın ve medya bu gibi şeyleri de gizlemek istiyorlar. Şimdiden sonra gizleyemeyecekler.
Akademi Dergisi - mfs
18
Çok zaman oldu. On seneyi geçmiş olmalı. Dünyada bulunmuş bazı iskeletlerin resimlerini paylaşmıştım. Saygın üç antropolog, o isketler için "kesinlikle bu dünyanın insanı değiller" demişti.
Akademi Dergisi - mfs
18
Kur'an-ı Kerim'de, başka gezegenlerdeki insan topluluklarının her birine ayrı ayrı "ümmet" deniliyor. "Ümmetler" denilmesinden anlıyoruz ki birden fazla gezegenden, fiziki görünüşleri birbirinden biraz farklı olan insanlardan/ümmetlerden kişilerle birlikte dönmüş Nuh peygamber...
Akademi Dergisi - mfs
20
Yıllar önce de anlatmıştım. Hz Nuh uzaya gidiyor. Başka başka gezegenlere gidiyor. Başka başka gezegenlerdeki farklı insan türlerinden kendisine tabi olanlarla yani başka gezegenlerin ümmetleri ile birlikte geri dönüyor. Dönerken bile kendisine Allah haber veriyor, kendisiyle birlikte dönen insan türlerinden bazılarının yakın gelecekte yoldan çıkacaklarını ve helak edileceklerini...
Akademi Dergisi - mfs
22
(Nuh'a) şöyle denmişti: "Ey Nuh! Sana ve seninle birlikte olan ümmetlere bizden bir selam ve pek çok bereketle (gemiden) in. Kendilerini yararlandıracağımız, sonra da bizden kendilerine elem verici bir azabın dokunacağı ümmetler de olacaktır."
Akademi Dergisi - mfs
20
Yani tam olarak şöyle: "Ey yer, suyunu çek ve ey gök, suyunu kes." denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi çok verimli, bol ürünlü ve Allah katında mübarek olan bir araziye oturdu. "Zalimler topluluğu Allah'ın rahmetinden uzak olsun." denildi.
Akademi Dergisi - mfs
19
Bazı kaynaklar "cudi" kelimesinin "cömert, eli açık" manasına geldiğini iddia etmişler. Kelimeye doğru mana verilmiş ise, o halde söz konusu ayete şöyle de mana verilebilir: "Gemi, tufandan sonra, sular da çekildikten sonra yeniden hayat bulan cömert, verimli, bol ürünlü, faydalı bir araziye, türlü nimetlerin bulunduğu bir araziye indi"
Akademi Dergisi - mfs
20
Dün de konu etmiştim. "Tur" denilen araçlar, aşırı büyük araçlardı.
Akademi Dergisi - mfs
21
Nuh peygamberin gemisi, çok çok büyük ihtimalle, şu Cudi dağı denilen dağdan çok daha büyük bir gemiydi. Zaten teknoloji uçuk seviyedeydi. Yapay zekalı robotlar insanların yerini çoktan almıştı. Küçük insan grupları bile büyük işler/projeler yapabiliyorlardı. Şimdi teknoloji yine aynı seviyeye ve şartlara doğru ilerliyor.
Akademi Dergisi - mfs
19
Zaten çok ama çok yüksek bilim ve teknoloji olmasa, bir küçük grup halindeki insan, dünyanın hayvanlarının tamamından birer çifti nasıl toplayıp bir araya getirsin. Bunları uzun zaman boyunca gemide nasıl muhafaza etsin ve sonra bunları uygun yerlere nasıl dağıtsın. Bir kişi, bunlar kendisine izah edildiği halde "Hayır, Nuh peygamber zamanında teknoloji yoktu" demeye devam ediyorsa, ya aklında v ...
Akademi Dergisi - mfs
17
Belli ki dünyanın her yeri kurumuş. Cudi denilen mübarek bir beldeye o gemi indirilmiş. Oraya yerleşilmiş ve sonra hayvanlar uygun olan yerlere dağıtılarak bırakılmış.
Akademi Dergisi - mfs
18
Zaten gemi içinde milyonlarca tür/cins hayvanlardan birer çift de var. Hepsini bir tek dağın tepesine mi bıraktı ya da bir tek dağın tepesinden mi bıraktı? Bir tek dağın tepesine sığamazlar, uyuşamazlar. Ayrıca her hayvan türü, her arazi şartına uygun değil ve kendi şartlarına uygun arazilere bırakılmaları bir zorunluluk. Bir dağın tepesinde bırakıldığı için kısa sürede ölecek çok sayıda hayvan ...
Akademi Dergisi - mfs
18
Suların biraz daha çekilmesine kadar beklenir, sonra düzgün zeminli, uygun şartlarda olan bir şehre inilir, konulur.
Akademi Dergisi - mfs
17
Gemi, zan edildiği gibi tahtadan bir gemi olsaydı bile, suların çekilmesinden sonra daha uygun bir araziye inmesi yerine neden dağın üzerine otursun?
Akademi Dergisi - mfs
14
Sular zaten çekilmiş, helak olması gereken belki de milyarlarca kişi zaten helak olmuş. Dünya tertemiz, mis gibi olmuş. İki ayaklı taşlar, insan şeytanları kalmamış. O gemi inmek için neden yüksek bir dağa muhtaç olsun? Şu kadar mantık kullanmak bu kadar zor mu? Zaten Cudi denilmiş ama "Cudi dağı" denilmemiş. Kaldı ki dağ denilseydi bile dağ da hemen gerçek manasına gelmeyebilirdi. Şırnak't ...
Akademi Dergisi - mfs
15
Anlaşılıyor ki uzun zaman sonra Nuh'un gemisi gezegenimize geri dönünce, gerçek Kudüs olan İstanbul'a inmiş.
Akademi Dergisi - mfs
16
Hz Nuh ise uzun süre sabır etti, güzel karşılıklar verdi, nasihat etti, onların kurtulmasını istedi ama olmadı. Onlar kurtulmak istemediler. Sonra ilahi emir geldi ve gemi yaptı. Ayette geçen "tennur" muhtemelen Tur-i Sina'daki ağaç denilen şeyin ürettiği ve yağ denilen madde ile çalışıyordu. Ya da çok benzer bir teknolojiyi kullanıyordu.
Akademi Dergisi - mfs
17
Hz Nuh'a da deli dediler. Cinlenmiş dediler.
Akademi Dergisi - mfs
19
Yani diyorum ki hz İsa biliyor, biliyor... Ashab-ı Kehf de biliyor... Hızır aleyhisselam ve benzeri kişiler de biliyorlar... Mehdi'nin, belki de milyarlarca, belki de yüz milyarlarca yıl boyunca, gelecek olan belki de milyonlarca Adem ve Havva nesilleri boyunca kullanılacak olan projeler yapacağını... Bu nedenle cennete hemen geçmek ve cennetin keyfini sürmek yerine, bu rezil dünyada kalmak, M ...
Akademi Dergisi - mfs
17
Allah'ın hikmetleri işte... Firavun, daha bebek iken bile hz Musa'yı öldürmek istemişti. Onun hangi bebek olduğunu bilemeyeceği için o dönemde doğan bütün erkek bebeklerini öldürttü ama nafile... Allah, Firavunun sistemini yıkacak olan hz Musa'yı, onun sarayında korudu.
Akademi Dergisi - mfs
17
Hatta Mescid-i Haram'dan başka, gerçek Mescid-i Aksa da İstanbuldaydı ve onu da korudu. Şimdi şimdi anlıyoruz ki suni/doldurulmuş bir deniz vesilesiyle yani Marmara denilmekte olan arazinin deniz suları ile doldurulması vesilesiyle, gerçek Bekke vadisini, yüksek teknolojinin olmadığı son birkaç bin senedir korumuş.
Akademi Dergisi - mfs
18
Oysa İblis, gerçek Kudüs olan İstanbul'u hiçbir zaman yok ettiremediği gibi, on binlerce sene boyunca İstanbul'da bulunan gerçek Mescid-i Haram'ı bile yok ettiremedi. Allah onu gizledi, korudu. Bazen yerin altına aldı da korudu, bazen uzaya çıkarttı da korudu.
Akademi Dergisi - mfs
19
Eğer İstanbul emin belde olmasaydı, ilahi koruma altında olmasaydı, yükseltilmiş tavan ve Tur-i Sina ve daha başka başka şeylerle korunuyor olmasaydı... Bu devre kalmaz da İblis geçmiş devirlerde bile burayı yok ettirmek isterdi. Nemrud'a bile emir verir, İstanbul'u yani gerçek Kudüs'i yok ettirirdi. O zamanki teknoloji ile de bir şehri yok etmek çok basit işti.
Akademi Dergisi - mfs
17
Yani diyorum ki mevzular sizlerin anladığı kadar basit, dar mevzular değil. Çapınız yetmiyor da bu kadar geniş konuları dar, basit konular gibi anlıyor ve yorumluyorsunuz. Diyorum ki çoğunuz yakın gelecekte yoksunuz. Türlü sebeplerle ölmüşsünüz, oyundan düşürülmüşsünüz ve dünyayı istediği zaman temizleyip duran Mehdi ise her şartta yoluna devam ediyor. Yoksunuz, çünkü İblis'in yolundan ve nefsi ...
Akademi Dergisi - mfs
17
Mehdi'nin o Kaf dağını kaldırması ise çekirdeğe bir talimat vermek kadar kolay olabilir.
Akademi Dergisi - mfs
17
Zaten kimsenin bir şey yapmasına da gerek yok. Kaf dağı denilen manyetik koruma kalkanı yani Van Allen radyasyon kuşağı şu anda ortadan kaldırılsın, dünyamıza bir gün içinde bile yüzlerce farklı insan türünden ziyaretçiler gelir.