Akademi Dergisi - mfs

Sorunlar bitmek bilmeden devam ediyor. Okyanus dibinde toprak zemin fazlasıyla sıcak. Ayrıca okyanus suyuna toprak içinden muhtelif gazlar sızıyor. Bu da okyanus canlılarının topluca ölmelerine ve ayrıca aşırı yosunlaşmayla müsilaja sebep oluyor. Ölecekler, ölecekler, ölecekler... Yerin altındaki şehirlerinde, neye uğradığını şaşırmış ama kaçışacak yer bulamayan böcekler misali hallerdeler. T ...

Tecrübe etmiş oldunuz ki insan ve organ kaçakçılığı da dahil olmak üzere her türlü kara para işlerini yapan yahudilerle, satanistlerle, masonlarla, aynı denizaltıya dahi binmemeniz gerekiyor. Son yıllarda kaç yüz tane sarsıcı ölümlü hadise yaşandığı halde, hala o pisliklerin yanında durabiliyorsanız, onlarla birlikte metafizik sinyale girip ölmeyi de hak ediyorsunuz. Cehennem hepinizi bekliyor ...

Kontrolsüz göç, göç değildir. Beladır, musibettir. İşkencedir, düzenin bozulmasıdır, toplu ölümdür. Afetler silsilesinin ilk büyük afetlerinden sonra, hayatta kalabilmiş olan insanların milyarlarcası, büyük bir korku ve panik haliyle dünya genelinde oradan oraya, şuradan şuraya göç etmek zorunda kalabilir. Ülkelerin tamamının sınırları hiçe sayılabilir. Dünyanın en güçlü bilinen ülkeleri bile ...

Satanistlerle, büyücülerle, ayincilerle aynı binada ikamet etmeyin. Aynı otelde gecelemeyin. Aynı otelde tatil yapmayın. Aynı iş yerinde çalışmayın. Aynı gemilere, trenlere, uçaklara, arabalara binmeyin. Aynı kafelerde, lokantalarda oturmayın. Aynı sahillerde dolaşmayın. Aynı yağmurlarda ıslanmayın. Aynı maçlara gitmeyin. Aynı orduda silah arkadaşı olmayın. Onlardan iyice ayrışın ve onlarla bera ...

https://t.me/AkademiDergisi/74320 Tur suresi - tekrarlı

Çarpılacaklar... Tur suresinin 45. ayetinin meali... Onları Dabbetül arz yani hz. Mehdi çarpacak. Bedenlerini de şehirlerini de araç ve cihazlarını da çarpacak. Türlü türlü afetler onların, yer altındaki ve yer üstündeki insan şeytanlarının üzerlerine yağacak. Fay hattı bulunmayan bölgelerdeki kayalık devasa dağlar bile yerlerinden oynayacak. Denizlerin ve göğün dahi ayarı/nizamı bozulacak. ...

https://t.me/AkademiDergisi/74318 "Çarpılacakları güne kadar" TUR suresi

https://t.me/AkademiDergisi/74317 "Bekleyin! Ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim." "Rabb'inin azabı kesinlikle gerçekleşecektir. Onu savacak yoktur." "Rabb'inin nimeti sayesinde ne kahinsin ne de delisin." "Yoksa: "O bir şairdir, ansızın zamanın felaketine uğramasını bekliyoruz." mu diyorlar?" "De ki: "Bekleyin! Ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim." "Yoksa bir tuzak mı kurmak istiy ...

Koyun ve keçilerin gecelemeleri için kullanılan ağıllarda ya da çadırlarda, zemine önce parke taşları döşense... Sonra da parke taşlarının üzerine, uygun kalınlıkta bir tabaka halinde, taneleri gayet ince olan silisli kum dökülse... Hayvanlar da besiciler de türlü dertlerden bir anda kurtulurlar ve rahat ederler. Koyunlar ya da keçiler işediklerinde, idrarları kumlardan aşağı doğru hızla akara ...

https://t.me/AkademiDergisi/74315 Kanatlı hayvanlar için çok iyi kümes usulleri Silisli kumun hayvan altlığı olarak kullanılması, gün ışığı, cereyan yapmayan yeterli havalandırma, kir tutmayan vernikli yüzeyler, kir tutmayan fayans zemin, günlük temizlik, doğru yemler vs

Tepenizdeki göğün dengesi kaçtığında, korku filmlerinin sahnelerine benzeyen afetleri peş peşe yaşadığnızda ve bastığınız yer bile çöktüğünde, okyanuslar bile üzerinize kapandığında, yine "küresel ısınma" ve "karbon krizi" palavralarına mı sığınacaksınız? İdarelerini ele geçirdiğiniz devletlere ait kurumların yüzlercesinde aynı anda bilgisayar ve internet sistemleri bozulduğunda, bunların başında ...

Yaşananların sebebi "sinyal/enerji silahı" olamaz. Sinyal silahları, temel mantık olarak baz istasyonlarına benzerler. Nerede kurulduğunu, hangi konumdan sinyal gönderdiklerini hiç bilmeseniz dahi, onun sinyallerinin tesirini gördüğünüzde ve bir sinyal silahının saldırısı altında olduğunuzu düşündüğünüzde... Sinyalleri tespit ve takip etmeye yarayan cihazlar aracılığıyla o sinyal silahını arayıp b ...

https://t.me/AkademiDergisi/74312

Hz. Mehdi ile arkadaşlarının tesiri, mücadelelerinin bir döneminde bütün dünyayı saracak. Dünya insanlığı, çok şaşırtıcı gerçekleri görecek, duyacak. Dünya devletlerinin birbiriyle danışıklı dövüştürüldüğünü... Dünya üzerindeki devletler eliyle organize şeklde insan ve organ kaçakçılıkları yapıldığını... İbneleştirme, dinsizleştirme, namussuzlaştırma faaliyetleri yapıldığını... Ve benzeri sarsıcı ...

Ben az anlatıyorum ama az anlatılsa da çok anlayabilenler var bu dünyada... Onlar hemen anlayacaklar. Ashab-ı Rakim tabirinde, günümüz teknoloji çağında ancak anlaşılabilecek olan bir mana da var. Dijital/sayısal teknoloji ile bilgisayar ve telefon gibi cihazlarda, bunlar üzerinden çalışabilen sosyal mecralarda bir araya gelmiş olan bir arkadaş grubu manası da var. Daha doğrusu, Ashab-ı Rakim' ...

Dikkat edilmeli ki pek çok surede olduğu gibi bu surede de hz. Peygamberimize hitap edildi ve mealen şöyle denilmiş oldu: "Üzülme! Senin bedenen de hayatta bulunduğun bu devirde de Deccal küfrü hakim. İblis'in sistemi hakim. İnsanların kalpleri manen ölü. Karanlık çağ devam ediyor ve edecek. Lakin senin peygamberliğine gerçekten inananlar asırlar boyunca yer yer çok güzel cihadlar, hizmetler yin ...

Bu nedenle, çok ama çok yüksek manevi dereceleri olduğu için ve çok sayıda ortak noktaları olduğu için, Ashab-ı Kehf'den bahsedildikten hemen sonra hemen Ashab-ı Rakimden, yani hz. Mehdi ile çekirdek kadrosundan da bahsedildi.

Ahir zamandaki o garip müslümanlar, bu dini tekrar ayağa kaldıracak olanlar... Yani, imkansız görüleni yapabilen hz. Mehdi ile ona tabi olmuş samimi talebeleri, dava arkadaşları... Tıpkı Ashab-ı Kehf gibi ağır imtihan olacaklar. Tıpkı onlar gibi korkusuz olacaklar. Tıpkı onlar gibi, manen kapkara olmuş ve bütün kalplerin öldüğü devirde hakikati gür sesle konuşacaklar. Ne kınayanlardan ötürü ne de ...

Ahir zamanda, gerçekten müslüman olanların sayısı, bir avuç denecek kadar azaldı. Zaten bu hususta, bu manayı tasdik eden çok sayıda başka hadisler de mevcut. O kısımlar da uzun konular. En anlaşılabilir özet haliyle, herkesin anlayabilmesi gayretiyle devam ederken, detaylara hiç girmiyorum. Bu konu bile bir kitap halinde yazılması gereken bir konu...

Hemen Ashab-ı Kehf'ten sonra Ashab-ı Rakim'den bahsedildi, çünkü ortak çok noktaları var. Hz. Peygamberimiz "Bu din garip olarak başladı. Garip olarak döner. Ne mutlu o gariplere" buyurdu. Sonraki asırlarda yaşayan alimler "Ahir zamanda müslümanların garip olması, sayıca çok garip/az olmaları manasına değildir. Siyasi otorite olarak çok garip olmaları manasınadır" mealinde değerlendirmeler yap ...

Onlardan bahsedinen Kehf suresinde, onlarla birlikte bir de Ashab-ı Rakim'den bahsedildi. Bu güne kadar, İslam alimlerinin isabetli şekilde tefsir edemediği hususlardan biri de Ashab-ı Rakim hususu...

Daha önce de yazmıştım ki ashab-ı kehf'in sayısı yediden fazlaydı. Mağarada üç yüz küsur yıl geçtiği halde ölmemişler, hiçbir zarar görmemişler, o süreden sonra uykudan bir anda uyanmışlardı. Allah onları öyle hususi bir halde muhafaza etmişti. Çünkü onlar, etraflarında kaç kişi olduğuna, kimlerin destek vereceğine hiç bakmadan, büyük bir samimiyetle hakikati yüksek sesle savunmuşlardı. Zalim ve k ...

Ashab-ı kehf yani mağara arkadaşları, kendi devirlerinde bütün insanlar yoldan çıktığı halde, zalim ve kafir idareye itaat ettiği halde, kendileri yoldan çıkmayan, o idareye itaat etmeyen, gerçekleri korkusuzca dillendiren gençlerdi...

Ashab-ı Rakim... Kehf suresi 6. Rasûlüm! Onlar bu Kur’an’a inanmıyorlar diye arkalarından üzülerek neredeyse kendini helâk edeceksin! Hayır, böyle yapma! 7. Şüphesiz biz, insanların amel bakımından hangisinin daha güzel olduğunu deneyip ortaya çıkaralım diye, yeryüzünde bulunan her şeyi ona mahsus bir zînet ve imtihan için bir malzeme yaptık. 8. Doğrusu biz, yeryüzünde bulunan her şeyi vakti g ...

13. ayetinin meali... "Biz dileseydik her insanı mutlaka doğru yola eriştirirdik (sonsuz kurtuluşa ulaşmasını sağlardık ama ortada bir imtihan, bir kazanma, bir kaybetme hali, bir ödüllendirme ve cezalandırma hali kalmazdı). Fakat benim: “(Herkese tercih hakları vereceğim, cüz'i irade vereceğim ve yine de yanlış yolu tercih eden) İnsanların ve cinlerin azgınlarıyla (yoldan çıkanlarıyla) cehennemi ...

Secde suresinin 12. ayetinin meali: "Âhireti (dini, hesabı, azabı) inkâr eden o suçluları, Rablerinin huzurunda utançtan başlarını eğmiş halde bir görsen... Şöyle yalvaracaklar: “Rabbimiz! Gördük, işittik. (Bütün paralel alemlerdeki bütün farklı kader ihtimallerine kadar hayatlarımızı gördük. Her birinde en sonunda inkarcılar olarak öldük. Kaybedenler olarak öldük. Adaletini gördük. Kendi tercihl ...

Konuyu çalışıyor musunuz? Deja vu hali ile paralel alemler arasında bağlantılar var mı? Bu dünyadaki vücudumuz uyku haline geçtiğinde, ölüm ve uyku nedir bilmeyen ve madde/cisim olmayan ruhumuz, hangi paralel dünyaları/alemleri dolaşıyor? Daha önce nerelerde neler yaşıyor da sonra bir gün bu dünyada bir anda "ben bunu daha önce görmüştüm, yaşamıştım" diyor. Hatta bazı zamanlar "Aaa çok ilginç ...

Dünya, ahiretin gölgesidir. Paralel alemler de dünyanın gölgeleridir. Allah, bir insan ruhu için binlerce farklı beden yaratmaya da kadirdir. Dünya, ahiretin gölgesi olduğu halde bir simülasyon ya da hayal dünyası asla değildir. Fizikidir, yaratılmıştır, gerçektir. Paralel alemler de dünyanın gölgeleri oldukları halde onlar da simülasyon değildir. Fizikidir, gerçektir, yaratılmıştır.

Hal böyle iken, bu kadar hayrete düşürücü, hayran bırakan bir kainata dair haberler veren Kur'an-ı Kerim'i, çok az ilimle, hikmetle ve maneviyat derecesiyle doğru anlayabilmek de anlatabilmek de mümkün değil. O ayetlerde geçen "gölge"yi gerçek manasına anlayarak, insan vücudunun şu dünyadaki gerçek gölgesi, yere düşen gölgesi zan etmek... İnsanın vücudunun haricinde gölgesinin de ayrıca, günde i ...

Bu hususlar, doğru kaynağından tasavvufi ilimler alabilmiş kişilerin daha iyi anlayabileceği hususlar. Kuru akılla, mantıkla içinden çıkılabilecek şeyler değil bunlar. Allah'ın kudreti sonsuz. Her şeye kadir. Bir ruh, aynı anda binlerce, on binlerce bedende de bulunabilir. Zaten asıl bedenlerimiz burada, dünya denen gezegende bulunan bedenlerimiz de değil. Ahiret dediğimiz yerde, yedi kat sema ...

Mesela bu dünyada birine aşık olan, ona kavuşamayan ve sonra isyan eden bir kişi, paralel alemlerden birinde o kadına aşık oluyor ve ona kavuşabiliyor. Ya da ona aşık oluyor ama kavuşamadığı için o aşk ondan kaldırılıyor. Ya da ona hiç aşık olmuyor. Türlü ihtimaller oluyor. Neticede hayatı bu ana kırılma noktasına göre de farklı devam ediyor. Lakin hepsinde de kişi hayatının sonunda aynı sonuca çı ...

Bu konuları çalışanlar şunları dikkate almalılar... En kısa sürede bu hususta da kitaplar kaleme almalılar. - Paralel alemler/evrenler var. - Bunun dini delilleri de var. - Kur'an-ı kerimde "yerde" denildiğinde, dünyanın yeryüzü kastediliyor. Aynı anda, uzay dediğimiz alanda bulunan ve üzerinde hayat bulunan bütün gezegenlerin yeryüzü kastediliyor. Çünkü Kur'an-ı Kerim, üzerinde hayat buluna ...

Son seviyede yanlış anlaşılan ve anlatılan hususlardan biri de "gölge" hususu... Rad suresi, ayet 15: "Göklerde ve yerde olanlar ve gölgeleri, isteyerek veya istemeyerek, sabah akşam Allah'a secde ederler." Nahl suresi, ayet 48: "Allah'ın herhangi bir şeyden yarattığına bakmıyorlar mı? Onun gölgeleri küçülerek sağdan ve soldan Allah'a secde eder vaziyette döner."

Demedi deme İbrahim, şimdi bu meseleyi Tur-i Sina'ya, hz. Mehdi'ye, yer altı uzaylı şehirlerine bağlarlar. İzle bak sahayı, neler olacak...

Millet nelerle meşgul Yanlış anlamışlardır bence... Öyle değildir. Belki de tarihi yanlış çevirmişlerdir. Maya takviminden miladi takvime doğru çevirebilmişler mi... Hatta gizlenen öyle bir tablet var mı, önce ondan emin olmak lazım. Ne yani, 2023 yılında Türkiye'den bir kişi çıkarak, gümüş yıldızlar gibi ışınlar saçarak, gökten gelenlerin çocuklarını yani uzaylı türleri mi yok edecek? Bir tek ...

Bu kadar okumaya ve sinyale, şu dünya değil, şu gök ada bile dayanamaz. Herkes kendini korusun. İstanbul'un şalterlerini attırdılar.

Bazı rivayetlerde, dabbetül arzın kuşluk vakti çıkacağı aktarılmış. Bu "Çok uzun zaman devam eden sıkıntılardan kurtulma vakti geldiğinde" demektir. "Artık başarıdan başarıya koşulacak vakit geldiğinde" demektir. "Maddi ve manevi fetihlerin vakti geldiğinde" demektir.

Hafız ibni Kesir, değerli tefsirinde şöyle demiştir: “Bu canlı (dabbetül arz), ahir zamanda insanların bozulduğu ve Allah’ın emirlerini terk ederek gerçek dini değiştirdikleri sırada ortaya çıkar. Allah-u Teâlâ, onlar için yerden bir canlı çıkaracaktır. Bu canlının Mekke’den çıkacağı da, Mekke’nin dışında başka yerlerden çıkacağı da söylenmiştir. O canlı, insanlarla durumları hakkında konuşacak y ...

Dabbetül arz, şeytanlaşmış ve insanlıktan çıkmış olan herkesi bir anda öldürmeyecek. Önce, görülmemiş metafizik gücüyle, bulaşıcı bir hastalık zan edilen bir hale sebep olacak. Bu hal, insanlar üzerinde dünya genelinde görülecek. Bir yandan da insanlık arasındaki gizli kimlikle yaşayan Yahudileri, masonları, satanistleri ve onlara kulluk eden diğer kripto çevreleri ifşa edecek, onları damgalayacak ...

Çizdim, gösterdim ve "Buralardan çıkın" dedim. Dinlemediler. Anlaşılan o ki dinlemeyecekler ve yerin altındaki uzaylı insan şeytanları ile birlikte okyanusa gömülecekler.

O dabbetül arz yani hz. Mehdi, bütün insanlığa hitap edecek. Bütün taraflara nasihat edecek, mühlet verecek, onları hayra sevk edecek. Dünyanın cehennem gibi bir yer olmasına sebep olan o yanlış işleri bırakmalarını isteyecek. Bu süreçte olağanüstü şeyler sergileyecek, yaşananlara sahadakiler hep şaşıracaklar. Verilen mühlet de bittikten ve taraflar doğru yöne doğru ilerlemedikten sonra, o hz Me ...

- Allah adil olduğu için, çalışan, mücadele eden gayr-i müslimler de olsa, onlara zaferi verir. - Allah, İblis'in asıl lider olduğu Ankebut Ağına, son birkaç bin sene içinde çok çok büyük zaferler ve maddi imkanlar verdi. Çünkü onlar, sebeplere uydular, mücadele ettiler, birlik oldular. Lakin Allah, onlara hep ahir zamanı ve hz. Mehdi'yi işaret etti, haber verdi. Bunun sözünü verdi. Mehdi devrin ...

Neml suresi, ayet 82: "Üzerlerine söz gerçekleştiği zaman, onlara yerden bir dabbe çıkarırız. Kuşkusuz o, onlara, insanların ayetlerimize inanmadıklarını söyler."

Anlaşılmıştır ki hz Mehdi yani Dabbetül arz, sadece karaları/kıtaları yerinden oynatmayacak, çökertmeyecek... Bunun haricinde dünya insanlığını ayağa kaldıracak, sevk ve idare edecek. Onun yönlendirmesiyle dünya insanlığı, bu gezegende yaşayan uzaylı türlerin hala yola gelmemiş olanlarını imha edecek. Dünya insanlığının asıl kurtuluşu da bu şekilde olacak. O uzaylı türlerin elinde oyuncak gibi o ...

Zaten, söz konusu hadisi rivayet edenlerden biri, "ateş" dememiş. "Bir rüzgarın çıkarak insan topluluklarını denize dökeceği" şeklinde aktarmış. Bu da aynı manalara geliyor. Birinci mana, insan topluluklarının denize yani devlet otoritesine doğru esmesi, onu yıkması... İkinci mana, insan topluluklarının denize yani çok büyük maddi imkanlara doğru hızla ilerlemesi. Çünkü denizin bir manası da ...

Ateşin ikinci manası ise, çok büyük maddi gelişmeler, ilerlemeler demek. Zaten dünya genelinde büyük bir isyan dalgası yaşandıktan sonra, dünya düzeni açıkça ve hızla değişecek ve dünyanın her yerine adalet, insan hakları, yatırımlar, projeler, gıda ve su bolluğu ulaşacak. Dünyanın her yeri büyük bir hızla zengileşecek, zenginleşirken de adalet terk edilmeyecek. Terör, kara paracılık, sömürme, yağ ...

Kıyametin on büyük alametinden biri de bir büyük ateşin görülmesi. Bu "ateş" de gerçek manasına değil. Ateş, insan topluluklarının idareye isyan etmesi manasına... İsyan ateşi... Kastedilen ateş, Arap Baharı denilen CIA projesi sırasında çok sayıda milletin, idarelerine isyan etmesi değilse... O halde Dabbetül arz hadisesi sırasında dünya genelindeki insan toplukluklarının Deccal'ın kontrolünd ...

Çünkü, normalde kıyametin kopmasını gerektiren şarlar oluştuğu halde, dünya ve bütün kainat kıyamet öncesi uzatmaları yaşarken, hz. Mehdi ve yardımcıları, imkansız görülen şeyleri yapmaya muvaffak olacaklar. Küfrü yıkacaklar, kıyametin de tehirine vesile olacaklar.

Nizamın bozulduğu, küfrün/inkarın, zulmün, vahşetin, ahlaksızlığın yayıldığı fitne devrinde yapılan ibadet de cihad da normal devirlerde yapılanlar gibi olmaz. Hz. Mehdi de bir fitne devrinde vazifeli olacak. Lakin, dünyada görülmüş ve görülebilecek en büyük fitne devrinde vazifeli olaacak. Bütün dünyayı küfrün ve zulmün kaplamış olduğu kapkara bir devirde, çok zor imtihanlardan geçerek ve çok a ...